Güç İçimizde

Yoga yapan kişilerden duyarsınız; ‘Dışarıda ne varsa içeride de o vardır.’ Veya ‘Her şey senin içinde başlıyor ve bitiyor.’ …vb cümleler… Aslında bu tarz klişelere takılmak istemiyoruz ama elde değil… ☺

Farklı bir açıdan bakarsak; belki size ‘Hadi oradan’ dedirtecek ama biz, ‘İçinizdeki ateşi fark edin…’ demeyi tercih ediyoruz.

Aynı Dünya’nın merkezindeki magma misali bir ateş yanıyor içimizde. Bu ateşi olumlu veya olumsuz kullanmak sadece bize bağlı.

Kişiliğimizi, karakterimizi, toplum içindeki yerimizi, kendimizi veya çevremizi kontrol etme dürtümüzü bu ateşten alıyoruz.

Hani stres yaptığınızda karnınıza ağrılar girer ya; yerli yersiz bir acı… Aslında ateşi harladığımız anda hissettiklerimiz… Ateşi yükselttiğimiz gibi köze de çevirebilecek olan biziz… Biz bu kaynağı, tam ayarında yakabilme potansiyeline sahip bireyler olduğumuzu biliyoruz…

Bu ateşin kaynağı; göbek deliğinin arkasında bulunan, çakra merkezimiz Manipura Çakra…

Bu çakra uyumsuz çalıştığında kişi, kendi gerçeklerini fark etmez ve kendini yetersiz hisseder. Kendi yetersizliğini çevresini kontrol etme dürtüsüyle bastırmaya çalışır.

Günümüz insanının sürekli tanrıcılık oynamaya çalışmasının nedeni, Manipura Çakra uyumsuzluğundan kaynaklanıyor. Çevresindeki insanların düşünceleri ve duyguları hakkında varsayımda bulunma, eleştirme, hatta eylemlerini kontrol etmeye çalışma, kararlarına müdahale etme gibi tavırlar kişinin kendinden kaçmasıdır.

Kendi deneyimini yaşamaktan korkan kişi, başkalarının yaşadığı veya yaşayacağı deneyimlere dâhil olmayı tercih ederek, kendini yetersiz hissetme duygusunu bastırır.

Yapmak istediği her eylemin önünde hayali engeller gören kişi, mücadeleden korkan, kararsız birine dönüşür.

Hadi çakra hakkında biraz daha bilgi edinelim; Manipura Çakra, Karın Çakra’sı olarak bilinmektedir. Sanskrit dilindedir, ‘Mücevher Kenti’ anlamına gelir.

Kişisel güç, kararlılık, kendine saygı duyma, canlılık bu enerji merkezinin çalışmasıyla doğru orantılıdır.

Manipura Çakra ateş elementiyle bağlantılıdır. Ses titreşimi, yani mantrası Ram’dır.

Manipura Çakra, on taç yapraklı, parlak sarı nilüfer çiçeği şeklinde simgelenmiştir. Renk titreşimi sarıdır. Sarı renk titreşimi canlılık, içtenlik ve sağlıkla ilgilidir. Aynı zamanda zihin ve zekâ ile bağlantılıdır. Evet, sarıyla da bu çakrayı uyarıyoruz…☺

Bu merkezle bağlantılı duyu organı gözler, faaliyet organı ise bacaklardır… Bir nevi gördüğümüze yaklaşma eğilimi içerisinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Sonucunu görebildiğimiz olaylar karşısında daha rahat hareket etme yetisine sahibiz.

Bu çakra duygusal bir enerji yaymaktadır. Farklı amaçlarla kurduğumuz ilişkiler olabilir ama ilişkiyi sürdürebilme veya bitirebilme yeteneği sadece bu merkezdedir. Çünkü daha önce bahsettiğimiz gibi kararlılığın kaynağı burasıdır. Kararlar verilir, ancak bu merkez uyumlu çalışıyorsa uygulanır. Manipura Çakra uyumlu çalıştığında, hem kendimizi hem de çevremizi olduğu gibi kabul etme gücüne sahip oluruz.

On dört ile yirmi bir yaş arası gençler genelde Manipura Çakra güdülerine göre hareket etmektedir. Başka bir deyişle ergenlikte kendi kimliğimizi kabul etme ve ettirme eğilimi içerisindeyizdir. Başarı ve güç isteğiyle otoriteye uyum sağlama veya karşı çıkma genelde bu yaş diliminde gerçekleşir… İsyanları ondan yani…☺

Manipura Çakra dengesizleştiğinde motivasyonu düşük, canlılığını ve enerjisini yitirmiş, mutsuz bireyler oluruz. Kendini beğenmişlik, tatminsizlik, mükemmeliyetçilik, kabul edilmeme korkusu, aşağılık kompleksi, kızgınlık yaşayacağımız kişilik bozukluklarından bazılarıdır. Üstelik bu sefer antidepresan kullanımı bizi kurtarmaz. Çünkü Manipura Çakra dengesizleştiğinde karakter değişikliği gerçekleşir.

Ayrıca tahmin edersiniz ki, bütün sindirim ve metabolizmayla ilgili rahatsızlıklar bu çakra blokajından kaynaklanır.

Ne mi yapacağız?

Kendimiz için bir iyilik…

Yoga…☺

İçinizdeki ateşi fark edin… Devam edecek…☺