Krallıkların birinde terk edilmiş bir kalede yaşlı bir adam ve oğlu yaşarmış. Sahip oldukları tek şey ise bir atmış. 

            Bir gün at kaleden kaçmış. Bunu duyan komşular bu duruma çok üzülmüş ve ‘Ne kadar da talihsiz ve kötü bir durum.’ demişler. Yaşlı Adam ‘Nereden bileceksiniz?’ diyerek yanıtlamış.

            Ertesi gün at geri dönmüş. Yanında ise başka yaban atlar varmış. Yaşlı adam oğluyla birlikte onları kaleye almış. Köylüler durumu öğrenince ‘İşte bu durum çok iyi oldu’ demişler. Yaşlı adam ‘Nereden bileceksiniz?’ diyerek yanıtlamış.

            Bir sonraki gün yaşlı adamın oğlu yabani atlardan birinin üzerine çıkmaya çalışırken düşmüş ve bacağını kırmış. Komşular büyük geçmiş olsun dileyerek ‘Ne kadar da talihsiz ve kötü bir durum’ demişler. Yaşlı Adam ‘Nereden bileceksiniz?’ diyerek yanıtlamış.

            Birkaç gün sonra ordu köye gelmiş. Kuzeydeki barbarlarla savaşmak için genç ve savaşabilecek gördükleri herkesi yanlarına almışlar. Yaşlı adamın oğlunun bacağı kırık olduğu için savaşa alınmamış. O savaşa gidenler bir daha geri dönmemiş…